التحريض
على الصدقة
65- Sadaka Vermeye
Teşvik Etmek
أنبأ أزهر بن
جميل قال ثنا
خالد بن
الحارث قال
ثنا شعبة وذكر
عون بن أبي
جحيفة قال
سمعت المنذر
بن جرير عن
أبيه قال كنا
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في صدر
النهار فجاء
قوم عراة حفاة
متقلدي
السيوف
عامتهم من مضر
بل كلهم من مضر
فتغير وجه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لما رأى
بهم من الفاقة
فدخل ثم خرج
فأمر بلالا فأذن
ثم أقام
الصلاة فصلى
ثم خطب فقال {
يا أيها الناس
اتقوا ربكم
الذي خلقكم من
نفس واحدة وخلق
منها زوجها
وبث منهما
رجالا كثيرا
ونساء واتقوا
الله الذي
تساءلون به
والأرحام إن
الله كان
عليكم رقيبا و
{ اتقوا الله
ولتنظر نفس ما
قدمت لغد }
تصدق رجل من
ديناره من
درهمه من ثوبه
من صاع بره من
صاع ثمره حتى
قال ولو بشق
تمرة فجاء رجل
من الأنصار
بصرة كادت كفه
تعجز عنها بل
قد عجزت ثم
تتابع الناس
حتى رأيت كومين
من طعام وثياب
حتى رأيت وجه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يتهلل
كأنه مذهبة
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم من
سن في الإسلام
سنة حسنة فله
أجرها وأجر من
عمل بها من
غير أن ينتقص
من أجورهم
شيئا ومن سن
في الإسلام
سنة سيئة
فعليه وزرها
ووزر من يعمل
بها من غير أن
ينتقص من
أوزارهم شيئا
[-: 2346 :-] Münzir b. Cerir,
babasından bildiriyor: Gün ortası Resulullah'ın (s.a.v.) yanındaydık. O esnada
çoğu, hatta hepsi de Mudar kabilesinden olan bir topluluk geldi. Kılıçlarını
kuşanmışlardı, giysileri yok denecek kadar kötüydü ve ayakları çıplaktı.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onların bu perişan halini görünce
evine girdi. Sonra çıkıp Bilal'e ezanı okumasını söyledi. Namazı da kıldırdıktan
sonra bir konuşma yapıp şu ayetleri okudu:
"Ey insanlar! Sizi
bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler
ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden
dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de
sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir." (Nisa 1),
"Ey iman edenler!
Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun,
çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." (Haşr 18)
Cemaat bunları duyunca
sadaka olarak kimi dinar, kimi dirhem, kimi giysi, kimi buğday, kimi de hurma
vermeye başladı. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
'Yarım hurma dahi olsa
sadaka veriniz" buyurunca Ensar'dan bir adam hurma dolu bir çuvalla geldi.
Kolları çuvalı taşımakta zorlanıyordu, hatta taşıyamıyordu. Bu şekilde cemaat
birbiri ardına sadaka vermeye devam etti. Sonunda yiyecek ve giysilerden iki
büyük yığın oluştu. Bundan dolayı Resulullah'ın (s.a.v.) yüzünün neşelendiğini
ve altın gibi parıldadığını gördüm. Ardından Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem):
"Kim İslam'da güzel
bir yol açarsa, hem bunu yapmanın sevabını, hem de ondan sonra bu yolu takip
eden kişilerin alacağı sevabın aynısını alır. Bunların sevapıarında da bir eksilme
olmaz. Her kim de İslam'da kötü bir yol açarsa, hem bunu yapmanın günahını, hem
de ondan sonra bu yolu takip eden kişilerin günahının benzerini yüklenir.
Bunların günahlarında da bir eksilme olmaz" buyurdu.
Mücteba: 5/75; Tuhfe:
3232.
Diğer tahric: Müslim
1017 (69, 70, 71), İbn Miice (203 kısmen), Tirmizi (2675 kısmen), Ahmed, Müsned
(19174), Tahavi, Şerh MüşkiliI-Asar (243) ve İbn Hibban (3308)
MÜSLİM HADİSİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN
أنبأ محمد بن
عبد الأعلى
قال ثنا خالد
قال ثنا شعبة
عن سعيد بن
خالد عن حارثة
قال سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول تصدقوا
فإنه سيأتي
عليكم زمان
يمشي الرجل
بصدقته فيقول
الذي يعطاها
لو جئت بها
بالأمس
قبلتها فأما
اليوم فلا
[-: 2347 :-] Harise'nin bildirdiğine
göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Fırsatınız varken
sadaka veriniz! Zira öyle bir zaman gelecek ki kişi birine sadaka vermek
isteyecek ancak: «Şayet dün getirseydin alırdım ama bugün artık ona ihtiyacım
yok» cevabını alacaktır" buyurdu.
Mücteba: 5/77; Tuhfe:
3286.
Diğer tahric: Buhari
(1411, 1424, 7120), Müslim (1011), Ahmed, Müsned (18726) ve İbn Hibban (6678)
BUHARİ HADİSİ İÇİN
BURAYA TIKLAYIN
MÜSLİM HADİSİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN